Kelebek tüğdü; ama ne diyelim ona:
Özgürdür kendisi uçsun uzaklara
Konaklasın istediği diyarlarda
Koklasın istediği çiçeği
Kanat çırpsın istediği atmosferde
İstediği ışığa koşsun, bedeninde soğurmak üzere.
Yalnız, kristali kalmıştır alsın onu elimden.
Bakamıyorum bu kristale gözlerimi kamaştırıyor ışıltısıyla
Aydınlığıyla geçmişimdeki anlık aydınlıkları hatırlatıyor her bakışımda
içim titriyor geçmiş yaşayamadığım aydınlıkları her hatırlayışımda,
Renkleri ise bir gökkuşağından sinme sanki; ama gökkuşağından daha bir güzel
göze ayrı bir zevk sunuyor…
Ne diyebilirim Kristal Kelebek’ e
hiç bir şey
Tek diyeceğim ’’Saygı duyarım kararına.’’
Geçmişini yaşayan kendisidir, geleceğini yaşayacakta kendisi.
İster uçar ister kalır, ruh gibi özgürdür özgür olamadığım kadar,
çünkü kanatlıdır ve tüğ gibi hafiftir
martılar gibi kanat çırpar; lakin martı değildir
o bir sevgi yumağı renk cümbüşü KRİSTAL KELEBEKTİR.
Hayal edemedim kadar, sahip olamadığım sevgiye maruz kalmıştır
Karşılıksız olsa da, onla başlayan sevgi ona karşı yaşayacaktır.
Bakan gözünü çeviremez başka bir yana
bakan bağlanmıştır çünkü ona…
Kristal KELEBEK’ e İthafımdır.
18.04.2012 – 02:13


